TCMB potansiyelin altında büyüme bekliyor
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) yılın son enflasyon raporunda yaptığı çıktı açığı analizi, enflasyonla mücadelede büyümenin gidişatına ilişkin önceki raporlardan farklı sinyaller verdi.
Enflasyon raporunun çıktı açığı ile ilgili bölümünde, çıktı açığının Mart 2024’ten sonra negatif tarafa kayacağı ve Eylül 2026’ya kadar negatif bölgede kalacağı öngörülüyordu. Temmuz ayında açıklanan raporda çıktı açığına ilişkin projeksiyonlar Eylül 2026’ya kadar sıfır olacağı tahmin ediliyordu.
Çıktı açığı iddialarındaki bu güncelleme, TCMB’nin enflasyonla mücadele sürecinde büyümenin potansiyelinin altına düşeceğini beklediğini gösterdi.
TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan da çıktı açığına ilişkin bu analize ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Erkan, hükümetlerin büyüme projeksiyonu ile merkez bankalarının büyüme projeksiyonu arasında değişiklik olabileceğini, merkez bankalarının attıkları adımlardan dolayı daha muhafazakar bir büyüme projeksiyonu ile ilerlediklerini söyledi.
Erkan, çıktı açığındaki değişiklik nedeniyle TCMB’nin OVP’ye göre bir miktar daha düşük büyüme projeksiyonuna sahip olduğunu ancak enflasyonun belirli bir eşiğin üzerinde olması nedeniyle TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na yaptığı sunumda da tartışıldığı gibi olduğunu belirtti. değer, hem ihracatı hem de yatırımı destekler. Bunun da enflasyonu düşürebileceğini söyledi. Ancak Erkan, 2024 yılında bu eşik değere ulaşılamayacağını belirtti.
“TCMB potansiyeli altındaBüyümeyi öngörüyor”
Ekonomistler de TCMB’nin bu analizlerini potansiyelin altında büyüme öngörüsü olarak yorumladılar.
Bloomberg HT yayınına katılan İş Portföy Genel Müdür Yardımcısı Nilüfer Sezgin, OVP’de bu yıl için yüzde 4,4, gelecek yıl için ise yüzde 4 olan büyüme tahminlerinin ekonomide soğumaya işaret eden rakamlar olmadığını, bu nedenle en ciddi risklerden biri olduğunu söyledi. Piyasada en çok sorgulanan konu, öngörülen bu büyümeler arasındaki ilişkidir. Enflasyonun nasıl düşürüleceği meselesi olduğunu söyledi.
Sezgin, TCMB’nin çıktı açığı tahminini negatife indirmesinin potansiyelin altında bir büyüme trendi öngördüğünü gösterdiğini belirtti. Sezgin, “Bu aynı zamanda OVP’de öngörülen bir büyümenin olmayabileceği anlamına da geliyor. Bu yüzde 4’lük bir büyümeye yol açmayacak. Bu revizyonun enflasyonu düşürme kararlılığını teyit etmesi açısından önemli ve olumlu olduğunu düşünüyorum.”
Rota Portföy Başekonomisti Hasret Bayraktar Gökşen, TCMB’nin gerçekçi tahminlerde bulunduğunu söyledi.
Bayraktar Gökşen, çıktı açığının negatife kaymasıyla birlikte TCMB’nin enflasyona etki edecek baskıları ortadan kaldırdığını ve üst yönlü revizyonu biraz daha sınırlı tuttuğunu belirtti.
Bloomberg HT yayınına katılan Coface Türkiye ve Orta Doğu Ekonomisti Seltem İyigün, potansiyel büyümenin altında bir büyüme tahmininin oldukça normal olduğunu, büyümeyi artırmak için uygulanan politikalar sonucunda ise büyüme oranından feragat edilmesi gerektiğini belirtti. enflasyonu düşürmek. İyigün, kredilerin azalmasıyla birlikte iç talepte yavaşlama beklediklerini belirterek, kurum olarak 2024 büyüme beklentilerinin yüzde 3 olduğunu belirtti.
Plan ve Bütçe Komisyonunun sunumunda yer alan sözler kamuoyunda tartışma yarattı.
Büyümeden ödün vermeden enflasyonun düşürülüp düşürülmesi gerektiği konusu TCMB Başkanı Erkan’ın Ekim ayı başında TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na yaptığı sunumda gündeme gelmiş ve Erkan’ın sözleri tartışma yaratmıştı.
Erkan sunumunda konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:
Her koşul ve durumda büyümeden vazgeçilmesiyle enflasyondaki düşüşün kaçınılmaz olacağı yönündeki yanlış algı ve endişeler kamuoyunda zaman zaman dile getiriliyor.
Ancak enflasyonun yüksek ve dalgalı olduğu durumlarda, enflasyon belirli eşik değerlere düşene kadar büyümeden ödün vermeden reel politika tasarımlarıyla enflasyonla mücadele sağlanabilir. Büyüme-enflasyon dengesi ancak aşırı enflasyonun ortadan kalkmasının ardından ulaşılan eşik değerlerde devreye girecek.
Çıktı açığı ne anlama geliyor?
Çıktı açığı kavramı merkez bankacılığının temel kavramlarından biri olarak öne çıkıyor.
Bir ekonomide tüm üretim faktörlerinin normal kapasitesinde dahil edilmesi durumunda ulaşılacak üretim düzeyi, o ekonomideki potansiyel çıktı düzeyini verir.
Çıktı açığı, bir ekonominin fiili çıktısı ile o ülkenin potansiyel çıktısı arasındaki farkı ifade eder.
Gerçekleşen çıktının potansiyel çıktıdan fazla olması pozitif çıktı açığı, gerçekleşen çıktının potansiyel çıktıdan az olması ise negatif çıktı açığı kaydedildiği anlamına gelmektedir.
Çıktı açığı ile enflasyon arasında da bir bağlantı var. Bir ekonomi uzun süre pozitif çıktı açığı veriyorsa bu, ekonominin ısındığını gösterir.
Ekonomi potansiyel üretim düzeyindeyken, talebin artmaya devam etmesi halinde, ekonomi kapasitesinin üzerinde üretim yapmak zorunda kalacağı için girdi maliyetleri artacak ve fiyatlar genel düzeyi yükselecektir.
Bu nedenle pozitif çıktı açığı, enflasyonist baskıya neden olması nedeniyle merkez bankaları için değerli bir gösterge olarak değerlendiriliyor.